ben mi?
henüz yitirmedim aklımı,
lakin bu şehir bazen boğuyor beni
biliyor musun?
Burası bir akıl hastanesinin dördüncü katı,
Sana bu satırları buradan yazıyorum
Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum
Sana benzeyen birini gördüğümde ağladığım için burdayım
Kimse anlamıyor beni,
Deli olduğumu düşünüyorlar,
Sana geleceğimi söylüyorum
Bağlıyorlar beni,
Kendimde değilmişim,
Öldüğünü kabul edecekmişim…
O ölmedi diyorum,
Ağlıyorum…
Öldü diyorlar,
Biliyorum gitmedin,
Bizi ayıracaklarını sanıyorlar
Ayıramazlar biliyorum
Mevsim kış,
Üşüyor musun?
Hava soğuk,
Kar vardır şimdi oralarda
Ellerin buz tutmuştur şimdi
Üşüyorsun biliyoum
Montumu vermeliyim sana,
Merak etme iyiyim ben
Sadece gelemediğim için affet beni
Dedim ya,
Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum
Sen neden cevap yollamadın hala?
Yoksa göndermiyorlar mı mektuplarımı sana?
Yada;
Sen yazıyorsun da bana mı vermiyorlar?
Adresi daha iyi yazıyorum buraya,
Altınada özellikle tarif ediyorum,
Bulmaları kolay olsun diye seni,
Adres: Karşıyaka mezarlığı 2. kapıdaki caminin hemen iki üstünden sola dönünce
neden kullanici adini neye gore sectin
şarkı sözü
yüzyüzeyken konuşuruz-senede bi' kaç gün
Ben o gece, bir sevgi olup içinde yaşamayı istedim...
Ben o gece, bir şiir olup sana yazılmak istedim...
zaten benim huyum buydu; kalabalıkken gizlediğim duygular yalnız kaldığım dört duvar arasında duvarla beraber üzerime yıkılırdı
‘‘Bak.’‘ dedi. ‘‘Pencere, penc ve re kelimelerinden oluşur. Penc şu tavladaki sayı yani beş demek, re ise yol demektir. Burayı, şu dört duvarı düşün. Hangi tarafa gitsen yol yok, kapalı. Pencere de bu dört duvarın arasında açılan beşinci yoldur, unutma.’‘
“deniz’in devrimi sevdiği kadar seni sevdiğimi bilselerdi, asarlardı beni de gecenin ikisinde.”
Sizce bu olaylar neden oluyor? Büyütülme şekliyle mi alakalı yoksa insanlığın içinde hep var mıydı? Bu sorun veya hastalık tüm dünyada yaşanıyor. İstismara maruz kalan kişiler hepsi yanı başımızda. Belki alt komşunuz belki en yakın arkadaşınız kim bilebilir ki. İnsanlar istismara uğruyor ve en acısı da bu daha çok küçükken başlıyor. Kızlar kardeşlerini doğuruyor. Babası veya abisi tarafından uğrayanlar var. Hiçbir şey bilmiyorlar, anlamıyorlar. O çocuk, abim/babam beni öyle seviyor diye düşünüyor. Daha 3-4 yaşlarında çocuklukları bitiyor onların. O bir saatlik- sözde bana zevk- o çocuk için bir ömür acı oluyor. Sonra büyüyorlar ve bir şeylerin farkına varıyorlar. Anlatmak istiyorlar ama korkuyorlar. Bunu anlattığı için şiddet görüyorlar. Bazıları sessiz çığlıklarıyla kendini boğuyor, bazıları dayanamayıp intihar ediyor. Bilinçlenmemiz lazım. Çocuğunuz veya kardeşiniz varsa onu bilinçlendirin. Burada suç kızın susması değil onu yapan kişinin zihniyeti.Belki bu yazı birilerine ulaşır bilmiyorum. Ama eğer bunu okuyorsan lütfen susma. Bununla yaşamak zorunda değilsin. O bunun cezasını çekmeli. Kimse inanmaz diye korkmamalısın sana inanan kişiler var. Ben sana inanıyorum. Bana her zaman yazabilirsin sana yardımcı olurum. Yanlız değilsin ve çok değerlisin. Seni seviyorum 🖤