Şimdi bir iklimdir pişmanlık Sapsarı, kupkuru, bet-beniz; Döker yaprağını yavaş yavaş… Bıraktığındır senin Bir sevdayı ardına Öyle kırık dökük, öyle savruk, salaş…♠️♠️♠️
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Yalnız akşam olsun dağınık olsun,
Ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu,
Geceleyin dörtte bir ölüm korkusu,
Dörtte dört sabaha karşı yağmursun.
Seni kim çizebilir şubat yolcusu,
Bütün çizgileri bozuyorsun...♠️♠️♠️
Yangınım gayrı yangınım, Kesmiyor ilaçlar ağrımı, Bir kere gökte yıldızın kaydımı, Geri vermiyor toprak kaybını...♠️♠️♠️
"Belki de her şeyi kabullenip hayatı akışına bırakmak lazım. Zorlamak bazen çözüm değildir. Ve zorla olan hiçbir şey güzel değildir."
Tolstoy
Giden ardına bakmaz oldu, katranı ciğerine topluyor kalan, Her güzel şeyi yarım bıraktı, bir cümle içine doluşmuş yalan...♠️♠️♠️
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler… Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu...♠️♠️♠️
İçime gömdüm hüzünlerimi; Pişmanlıklarım yok artık, keşkelerim yok, Kapattım aşkın perdesini. Paslanmış bir kilit şimdi yüreğim; Asırlardır yaşayan bir köhne şehir. Kaybolmuşum aşkın dehlizlerinde; Kulaklarımda rezil gecelerin gürültüsü. Yazmakla bitmez bu şiir…♠️♠️♠️
Dolaşıyorum ne zamandır, kalbimde bir gül kesiği;
Islak bir tülbent koy göğsüme, emsin büyüyen o siyah lekeyi;
Çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden,
Yine de içimde kanayan bir sılanın sesi..♠️♠️♠️
Sen gelince bahar geldi, Elbet düzeliriz sen önce zaman ver bi, Kendi başıma düşmanım ben, bu büyük harbi, Şikayetçi olmadığım o kahpe zaman verdi..♠️♠️♠️